3 Ocak 2012 Salı

Koltuk Savaşları

‘The Ides of March’ {Zirveye Giden Yol – 2011} / George Clooney
Karizmatik aktör George Clooney’nin kameraların arkasına oturduğu dördüncü filmi ‘The Ides of March’, Amerika’nın kirli politika oyunlarına eleştirel bir bakış açısı getiren yılın dikkat çekici yapımlarından biri. Muhtemelen birileri yine çıkıp, biz bunları biliyorduk, diyecektir. Yine de dünyanın neresinde olursanız olun, insanların büyük bir çoğunluğu, bir şekilde bir siyasi partiye inanmak zorunda hissediyor. İşte tam da bu noktada The Ides of March, kirli oyunlara bulaşmadan, temiz bir siyasetin imkansız olduğunu vurguluyor. Hele ki işin içerisine iktidar savaşları girince, en saf ve en masumane duyguların bile bu savaş uğruna nasıl harcandığını sert bir üslupla dile getiriyor.

Filmin birbirinden değerli oyuncu kadrosunda son yıllarda yıldızı iyice parlayan Ryan Gosling, Philip Seymour Hoffman, Paul Giamatti, Marisa Tomei ve yönetmen George Clooney gibi isimler var. Oyuncuların performansını son derece başarılı bulduğum filmde, bilhassa Clooney ve Gosling’in performanslarını beğendiğimi söyleyebilirim. Hele ki karşılıklı blöf yaptıkları sahne, filmin gerilm dozajını en üst seviyeye taşıyor.

Amerika’nın 2000’li yıllarında geçen seçim yarışına odaklanan film, başkanlık yarışında her yolu mübah gören insanların çevresinde şekilleniyor. Güç ve iktidar uğruna bir savaş başlatılabilir, yalan söylenebilir, hile yapılabilir hatta ülke iflasa sürüklenebilir. Siyasetin çiğnenmeyecek tek kuralı stajyerlerle beraber olmamaktır. Filmde gördüklerimiz esasında Amerika’da geçse de, sözümona demokrasi ile yönetilen ülkelerde de aynı kirli politik oyunların döndüğü aşikar. Yine de Amerika’nın seçim sitemine yabancı olanların filmi takip etmekte zorluk çekmeleri, son derece zekice yazılmış diyalogları kaçırmaları muhtemel.

Her daim muhalif kimliğiyle tanıdığımız aktör-yönetmen George Clooney’nin ‘Good Night and Good Luck’ta yakaladığı olgun sinema dili, gösterişten uzak bir politik dram izlememize olanak sağlıyor. Film her ne kadar siyasi partilerin iktidar savaşını eleştirse de, Morris gibi adamların bu filmi özellikle seçim yarışlarında, koltuğa yakın olmak için neler yapmaları gerektiğini görmek niyetiyle izleyeceklerinden kuşkum yok.

Hiç yorum yok: