16 Nisan 2010 Cuma

Süt'ten Kesilmek

Orijinal Adı: Süt - 2009
Yönetmen: Semih Kaplanoğlu



Geçen yıl sinemalarımızı iki adet pek de alışılmadık film ziyaret etti. Bunlardan biri Reha Erdem’in Hayat Var’ı, bir diğeriyse Semih Kaplanoğlu’nun Süt’üydü. Hayat Var ‘kadın olma’ ve ‘büyüme’nin derdindeyken, Süt ise ‘erkek olma’ ve ‘büyüme’nin derdindeydi. Ve biz yine şunu anladık ki, ikisi de birbirinden zormuş.

Yusuf’un gençlik dönemine dönüyoruz Süt’le. Askerlik çağı gelmiş ‘Süt’ten kesilmiş bir ‘erkek çocuğu’. Erkeklerin egemen olduğu bir dünyada yetişkinliğe geçiş süreci. Bu süreçte şiirlere yer yok, eline bıçak alıp otoriteyi kurmak ve geleceği düşünmek gerekiyor. İşte Yusuf tam da burada zorlanıyor. Annesi bir istasyon şefiyle beraber olmaya başlayınca bu süreç içinden çıkılmaz bir hâl alıyor. Kayboluyor âdeta…Yolunu bulmaya çalışan, ancak zorluklarıyla başa çıkmaya korkan bir erkek çocuğunun öyküsünü Kaplanoğlu son derece etkileyici bir dille anlatmış.

Bu filmin iki sekansı var ki gerçekten de sinemamız için gurur verici derecede güçlü sekanslar bunlar. Giriş ve kapanış sekanslarından bahsediyorum. Son derece zorlu bir girişle izleyeceğimiz filmin tonlarını belli eden giriş sekansı ve Antonioni’nin L’eclipse’sinin ‘aydınlıkla kör eden’ finalini anımsatan kapanış sekansı.

Kaplanoğlu Süt’le beraber anlatım dili güçlü bir yönetmen olduğunu bir kez daha hatırlatıyor.

Hiç yorum yok: