16 Nisan 2010 Cuma

Aklı Havada

Up in the Air (Aklı Havada – 2009)/ Jason Reitman


Thank You for Smoking ve Juno ile dikkatleri çeken genç yönetmen Jason Reitman’ın oldukça konuşulan son filmi de dikkate değer yapımlardan. Son yıllarda fazlasıyla gündemi meşgul eden ‘küresel kriz’ birçok insanı işinden etti. Amerika’dan başlayıp bütün dünyayı etkileyen krizin etkilediği insanları işlerinden kovmak da ayrı bir mesele. George Clooney’nin canlandırdığı Ryan karakterinin işi şehirden şehire uçup işine son verilen insanları bundan haberdar etmek ve biraz da motive etmek.

Bütün hayatlarını şirketlerdeki pozisyonları uğruna harcayan işçi sınıfının işten kovulduğunu yıllardır hizmet verdiği patronlarının ağzından değil de, hiç tanımadıkları bir şirket küçültme uzmanının ağzından duymaları zaman zaman haklı tepkilerine hatta intihar tehditlerine sebep olur.

Kapitalizmin samimiyetsizliğinin başarılı bir biçimde yansıtıldığı film aynı zamanda kadın-erkek ilişkileri hakkında da oldukça önemli detaylar sunmakta. Kadınların da erkeklerin de ilişki yaşama konusunda ne istedikleri, neyle karşılaştıkları, yalnızlıkları hakkında gayet samimi sahnelere yer veriyor.

Biçim olarak ilk başlarda bir Fight Club etkisi rahatlıkla hissediliyor. Hayatının neredeyse tamamı havada, otelde, kiralık arabalarda geçen gerçek bir tüketicidir filmin baş karakteri. Fight Club’la olan benzerliği buradan kaynaklanıyor olsa gerek.

Kendi şirketi için çalışmaktadır ve yine kendi şirketi için çalışan insanların işine son vermektedir Ryan. Ne kadar ironik bir durum. Kadınlarla olan ilişkisi de, otellerle ya da kiralık arabalarla olan ilişkisinden çok da farklı değildir. Birden her şeyin değişebileceğini düşünür. Üstelik biz de öyle düşünürüz. Ancak o umut dolu şaşaalı sahnelerin ardından gelen devasa büyüklükteki apartman camından yansıyan yalnızlık bir gölge gibi karşımıza çıkıp, yaşanılanların ancak bir rüya olabileceğini ima ediyor.

Sanırım ”En iyi Film” ve ”En iyi Yönetmen” dalında adaylık alacaktır film. George Clooney yine her zamanki George Clooney. Yani Syriana’daki ya da Good Night and Good Luck’taki şaşırtıcı aktör değil; yakışıklı ve karizmatik Clooney’i izliyoruz. Vera Farmiga da kendisine pek yakışmış. Filmin müziklerden ve şarkılardan da birer adaylık alması muhtemel. Bir de Anna Kendrick’in başarısız ve ürkek Natalie rolüyle ”En iyi Yardımcı Kadın Oyuncu” adaylığını alacağını tahmin ediyorum. Jason Reitman’ın çektiği diğer filmler gibi bu filmin de senaryosu oldukça güçlü. Haliyle bir de ”En iyi Senaryo” adaylığı alması muhtemel.

Hiç yorum yok: