Aşk; ‘o’nunla beraber olduktan sonra yağmurlu sokaklarda, deliler gibi Singin in the Rain şarkısını söylemektir.{Singin in the Rain / Stanley Donen, Gene Kelly}
Aşk; aynı duyguları yaşayabilmek için 400 Darbe'yi izlemek ve 'O'nunla aynı zamanı yakalayabilmek uğruna bütün saatleri onun yaşadığı Paris saatine göre ayarlamaktır.{What Time is it There / Tsai Ming Liang}
Aşk; ölümsüz hayatı ‘o’nun için bırakıp, ölümlü hayatı seçmektir.{Wing of Desire / Wim Wenders}
Aşk; Kelimelere ihtiyaç duymamak, ‘o’nunla bir araya geldiğinde, ruhların özgürlüğe kavuşmasıdır.{Bin Jip / Kim Ki Duk}
Aşk; sınıfların ayırdığı, savaşın birleştirdiği kutsal bir değerdir.{Jeux interdits / René Clément}
Aşk; yağmur altında ‘O’na şemsiye açmak ve ‘o’ ellerini bırakıp gittiğinde, yüreğinden bir şeyleri koparıp götürmesidir.{In the Mood for Love / Wong Kar Wai}
Aşk; son kullanma tarihi, ‘o’nunla ayrılık gününün 30 gün sonrasına denk gelen, onun çok sevdiği ananaslardan 30 kutu tüketmektir.{Chunking Express / Wong Kar Wai}
Aşk; ne kadar aşağılarsa, gururunu incitse ve ne kadar küçük düşürürse düşürsün, iki rakı bir cigaranın ardından kendini yine ‘o’nun peşinde bulmaktır.{Kader / Zeki Demirkubuz}
Aşk; ‘o’na bağlandıktan sonra en kötü niyetleri bile değiştirir.{Cruel Intentions / Roger Kumble}
Aşk; önünde ‘engel’ bile olsa, ‘o’nun için başka hiçkimsenin beceremediği ya da denemeye bile cesaret etmediği şeyleri yapmayı göze almak için bahşedilen cesarettir.{Village / M. Night Shyamalan}
Aşk; ay’a kement atıp ‘o’nun için çekmektir.{it’s a Wonderful Life / Frank Capra}
Aşk; ‘o’nu bir ömür boyu beklemek, asla umudunu yitirmemek, onsuz bir hayata tepkisiz kalmak ve son nefesini vermeden ‘o’ndan vazgeçmemektir.
Ya da kim bilir, aşk belki de en yakın arkadaşını dahi gözünü kırpmadan satmak; ‘o’nun için cehennemde bile yanmaya hazır olmaktır.{Eşkıya / Yavuz Turgul}
Aşk; ‘o’na bağlanıp, ‘o’nunla beraber sonsuzluğa doğru yürümektir.
Ya da aşk; ‘o’nu bir ömür boyu beklemektir.
Kim bilir, aşk belki de; ‘o’nunla beraber aynı acıları hissetmektir.{Dolls / Takeshi Kitano}
Aşk; başka herkesin söylediği hiçbir şeyi dikkate almadan, ‘o’na dair umudunu yitirmemek ve onu bulmak için elinden geleni ardına koymamak ve ‘o’na BAKMAK, BAKMAK ve BAKMAKtır.{A Very Long Engagement / Jean Pierre Jeunnet}
Aşk; her şeyi bir kenara bırakıp, mantığın değil, yüreğinin sesini dinlemek; suretiyle bütün olup, sessizlikte kaybolmaktır.{Sevmek Zamanı / Metin Erksan}
Aşk; gerektiğinde ‘o’nu sırtında taşımak, hırçın tavırlarına rağmen ‘o’ndan asla vazgeç(E)memek; ‘O’nun için tesadüflerden köprü inşa etmektir.{My Sassy Girl / Jae-young Kwak}
Aşk; sanayileşmenin bütün duyguları yokettiği bir dünyada, 'O'nunla beraber bilinmezliğe doğru yürümektir.{Modern Times - Charles Spancer Chaplin}
AŞK NEDİR?
Aşk Aslında; grip gibidir. Biraz baş dönmesi, duymada problemler, biraz da mide ağrısı… Bir balonun içindeymiş gibi hissettirir. Ne verem ne de kulak iltihabı… Aşk; o anda ‘o’na bakarken, bir göktaşı düşse dahi ‘o’ndan başkasını görmemek, dünyanın en eski ve en güzel hastalığıdır.{Voksne Mennesker / Dagur Kari}
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder